Yeni Fetih, Yeni Fetih Gazetesi,

Türkiye'nin ve İslam Dünyası'nın Güvenilir Haber Sitesi

  • Dolar 33.9008
  • Euro 37.6352
  • GR ALTIN 2809.6
  • ÇEYREK 4627.6

SEYYİD ONBAŞI VEFATININ 82. YILINDA ANILIYOR

Vefantının 82.yıldönümünde Havranlı Koca Seyit Onbaşıyı, Rahmet ,Saygı ve Minnet ile anıyoruz. #RumeliMecidiyebataryası #RuhuŞadolsun .

SEYYİD ONBAŞI VEFATININ 82. YILINDA ANILIYOR

Koca Seyit 1889'da Balıkesir'e bağlı Havran ilçesinin Çamlık köyünde doğdu. Gürbüz yapılı, pehlivan görünüşlüydü. Bu nedenle, askere gittiğinde, adına "Koca" lakabı da eklendi.
Koca Seyit, askerliğinin üçüncü yılındayken 1912'de Balkan Savaşı başlayınca birliğiyle birlikte savaşa katıldı. Terhis edilmeden askerliğini Çanakkale'de topçu eri olarak sürdürdü.

14 asker ölünce...

Çanakkale Boğazı'nın Rumeli yakasında, Kilitbahir denilen mevkide 28'lik Mecidiye bataryasında Seyit ile birlikte kırk kişi vardı. 17 Mart 1915'te Çanakkale'deki bütün birliklerde yoğun bir faaliyet sürüyordu, ertesi gün, İtilaf Devletleri'nin büyük bir hücuma geçeceği haberi alınmıştı.
18 Mart 1918'de, önce Fransız daha sonra İngiliz zırhlıları Çanakkale boğazında görülmüşlerdi. Anadolu ve Rumeli kıyılarından ateş ve dumanlar göklere yükselmekteydi, ateş aralıksız sürüyordu.
İngilizlerin en büyük savaş gemilerinden Queen Elizabeth ve Ocean zırhlıları Koca Seyit'in bataryasının bulunduğu Kilitbahir önlerine gelmiş, kıyıyı top ateşine tutmuştu.
Ateş çemberi genişleye, genişleye Koca Seyit'in bataryasına ulaşmıştı. Bataryanın sağına soluna mermiler peş peşe düşmeye başlamıştı. Durumun kritik oluşunu gören batarya komutanı "sığınağa!" emrini vermişti.
Fakat batarya erleri sığınağa ulaşmadan müthiş bir gürültü kopmuş, sanki yer yerinden oynamıştı. Koca Seyit de o gürültüden sonrasını hatırlamıyordu. Düşman gemilerinden atılan bir mermi cephaneliğe isabet etmiş, cephanelik havaya uçmuştu.
Bataryadaki erlerden on dördü hayatını kaybetmiş, yirmi dördü ise yaralanmıştı. Sadece Seyit ile Ali isimli arkadaşı yara almadan kurtulmuşlardı.

Vinç de kırılmıştı

Sağlık erlerinin müdahalesiyle kendine gelen Seyit gözlerini açınca etrafta şehit olan arkadaşlarının cesetlerini görmüş ve arkadaşlarından durumu öğrenmişti. Bataryada ikisinden başka kimse kalmamıştı.
Bataryanın toplarından ikisi toprağa gömülmüş ve kullanılmaz hale gelmişti. Sadece bir tanesi kullanılabilir haldeydi. Onun da vinci kırılmıştı.
Koca Seyit, bir denizde hâlâ ateş püsküren düşman zırhlısına bir yerde yatan arkadaşlarına, bir de topa bakmış ve her biri 215 okka (276 kilo) ağırlığındaki mermilere yönelmişti.

Ali'nin yardımıyla

Arkadaşı Niğdeli Ali şaşırmıştı, Koca Seyit ne yapmak istiyordu? Seyit, arkadaşına "yardım et de mermiyi yükleneyim" demiş, ardından da "Ya Allah" diyerek koca mermiyi kavramış ve Ali'nin yardımıyla sırtlamıştı.
276 kiloluk yüküyle 28'lik topun altı basamağını çıkan Koca Seyit mermiyi topun ağzına yerleştirmeyi başarmıştı. Topun namlusunu Ocean'ın üzerine çevirmiş, topu ateşlemişti.
Gemi isabet almıştı. Batarya komutanı Hilmi Bey, derhal Mecidiye bataryasına koşmuş ve topu Seyit'le arkadaşının ateşlediğini öğrenmişti. Hemen oracıkta onbaşı rütbesini takmıştı Seyit'e.
"Nasıl yaptın?" sualine ise şu cevabı veriyordu: "Cenab-ı Hakkın yardımıyla." 

Madalyası yoktu

Koca Seyit 1918'de terhis oldu, köyüne döndü. Yine savaş başladı; Seyit 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruza katıldı, vücudu iki yerden yara aldı.
Zaferi hastanede öğrendi. Köyüne döndü. Çoluk çocuğunun geçimini sağlamak için dağdan odun getiriyor, odun kömürü yapıp satıyordu.
Madalyası bile yoktu. "Müracaat et sana madalya versinler, maaş bağlasınlar" diyenlere, "Biz madalya için, maaş için dövüşmedik" diyordu.
Aralık 1939'da öldü. 50 yaşındaydı.

ŞENOL DÖNMEZ


HABERE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor
yukarı çık