“Balkanlarda Camilere El Atılmalı”

“Bayraklı Camisi. Sırbistan’da ki tek cami. 20 milyon nüfuslu bir ülke. Tabi camii de namaz kılmak istedik, şadırvanı yoktu camiinin. 500 yıllık Osmanlı camisinin şadırvanı yok ve yanında bir bina var. 2 tane tuvalet var ve pis. Arnavutluk’da ise dikkatimi çeken şey, halkın çok fakir olması. Orada da bir ArnavutluK’un merkezinde bir cami var. Caminin altında bir abdest almaya yeri var. Burası da kokuyor ve insanlar ıslak ayaklarla camiye çıkıyorlar. Buranın da restore edilmesi lazım.” ” Sırbistan’dan Bosna Hersek’e geçtik. Benim oraya gitme nedenim atalarım 1680 yılında balkanlardan gelmişler. Evladı Fatihan mı ? Yoksa Arnavut muyum diye araştırdım. Ama sonuçta Arnavut çıktım. Dedelerimizin doğdu yer, Üsküp’ün Saray ilçesi. Burada %70 Arnavut, %10 Boşnak, %5’de Yahudiler yaşıyor.” Hamit Puhaloğlu, tam bir siyesetçide olması gereken konuşkanlığa sahip… Türkiye’nin dört bir yanını gezen bir siyesetçi.Son olarak Atalarının geldiği yöreleri gezmiş.Tekirdağ’ı seviyor.Buradaki siyaseti yakından takip ediyor.Ancak zaman zaman uyarılar yapsa da siyasilerin görev sürelerini bitirdikten sonra ya kendisini saklıyor. Bu hafta kendisi ile söyleştik. Biz sorduk o da son durumu anlattı. Kendinizi tanıtır mısınız? Kısaca tanıtmak gerekirse, Saadet Partisi’nin Marmaraereğlisi Belediye Başkanı adayıydım demem yeterli sanırım. Buraya aday bulmaya gelmiştim. Ancak buradan aday oldum. Yöreyi iyi tanıyan birisiyim. Balkan kökenliyim. Evet, Balkanlar’a yakında gittiniz neler yaptınız? Bize biraz anlatır mısınız? Röportajımıza isterseniz buradan başlayalım. ” Bir kaç ay önce Allah nasip etti, Balkanlara da 200 yıl önce ki atalarımı aramak için gittim. İlk gittiğimiz ülke Sırbistan’ın başkenti Belgrat’tı. Sırplar ilk tanıştığımız insanlardı, bana göre iyi insanlardı. Dürüst insanlar geldi. Bir cami olup olmadığını sordum. Bir cami olduğunu söylediler. Camii’nin adı Bayraklı Camisi. Sırbistan’da ki tek cami. 20 milyon nüfuslu bir ülke. Tabi ben camiye gittiğim zaman otobüste de insanlar vardı. Tabi camii de namaz kılmak istedik, şadırvanı yoktu camiinin. 500 yıllık Osmanlı camisinin şadırvanı yok ve yanında bir bina var. 2 tane tuvalet var ve pis. Burada çok eser gördük TİKA’nın yaptığı. Çeşme yapmış, mezar tamir etmiş fakat 500 yıllık Osmanlı Camisi’nin şadırvanını yapmamış. Ne yapmak lazım? Türkiye’de ki Müslümanlardan ricam gidip görsünler orayı. Hacı Bayram Veli Camisi gibi bir şadırvan ve bir tuvalet bir hayırsever veya TİKA bir el atsınlar. Oraya giden Müslümanlarda orada ibadetlerini düzgün bir şekilde yapsınlar. Onun dışında cami hocasını çağırdım, Boşnaklardı, imamlar bekardı oda dikkatimi çekti, İnşallah en kısa sürede evlenirler. Sizin katkınız oldu mu? İlk önce de ben hayır yapmak istedim, 150 EURO camiye yardım yaptım.” Sırbistan’dan sonra nerelere gittiniz? ” Sırbistan’dan Bosna Hersek’e geçtik. Benim oraya gitme nedenim atalarım 1680 yılında balkanlardan gelmişler. Evladı Fatihan mı ? Yoksa Arnavut muyum diye araştırdım. Ama sonuçta Arnavut çıktım. Dedelerimizin doğdu yer, Üsküp’ün Saray ilçesi. Üsküp’te yaşayanlar biraz karma galiba? Burada %70 Arnavut, %10 Boşnak, %5’de Yahudiler yaşıyor. Bana benzer insanlarında resimlerini çektim. Yanımda bir Erzurumlu arkadaşım vardı, adı Selim Bagaç. Kendisi iyi bir insan. O da beni Erzurum’a davet etti. Erzurum’u dolaşırken de dikkatimi bir şey çekti. Nene Hatun’un mezarı var, mezarda Filiz Akın gibi Amazon savaşçısı gibi bir resim koymuşlar. Nene Hatun’un orijinali o değil. Oraya Nene Hatun’un resmini koyan o kişilerin dikkatli davranmasını ve Nene Hatun’un orijinal resminin konmasını arz ediyorum.’ Yırtık bir bayrak hikâyesi anlatmıştın… Biraz bahseder misin? ” Harabari Tekkesine gittik. Tekke, bir bektaşi tekkesi içinde bir Arnavut bayrağı var. Bayrak yırtık, çok önemli. İçinde ki yetkililere söyledim.’Bu bayrak neden yırtık?’ diye. Makedon bir kişi geldi bana ‘Türk ve Arnavutlar birbirlerine kaprisliler çekemiyorlar.’dedi. Bayrağın yırtık olmasına başka ne tepki gösterdin? Bayrağın yırtık olmasının sıkıntısı şu. Bu bayrak bir mesele. Bende Arnavut’um, Mehmet Akif Ersoy’un toprağından geliyorum. Neden bayrak yırtık olsun. Bu benim zoruma gitti. Karadağ’ı da gördünüz mü? Burada dikkatinizi çeken en önemli konu neydi? ” Karadağ diye bir ülkeye gittik. Karadağ insanı, çok tembel, uyur falan dediler. Aksine bana göre çok çalışkanlar, tembel falan değil dikkatliler. Karadağ’ın özelliği; Avrupa’nın en büyük Kilise, Havra ve Cami Karadağ’da yapılmış yan yana. “Arnavutluk ‘Ata memleketim?”diyorsunuz… Burayı beğendiniz mi? Kısaca anlatır mısınız? Oradan da geçtik Arnavutluk’a. Burada dikkatimi çeken şey, halkın çok fakir olması. Orada da bir Arnavutluğun merkezinde bir cami var. Caminin altında bir abdest almaya yeri var. Burası da kokuyor ve insanlar ıslak ayaklarla camiye çıkıyorlar. Buranın da restore edilmesi lazım. Ata memleketim Arnavutluk tan geçtik Üsküp’e. Üsküp’ü çok beğendim, insanları çok dürüst ve candanlar, kimseyi kandırmıyorlar. Üsküp Enteresan bir yer. Üsküp’ten tekrar Türkiye’ye döndük, burada ki hayati önemde ki olay şu. Sırbistan’da ki tek bayraklı cami olması. Bu caminin abdesthanesinin olmaması. Kısacası Balkanlarda ki camilere el atılmalı. Eksiklikleri mutlaka giderilmeli. Son olarak Marmaraereğlisi’ne gittiniz. Buradan söyleyeceğiniz bir şey yok mu? Marmaraereğlisi’ne bağlı Sultanköy Mahallesi’nde alt yapı çalışmalarının bir hayli ihmal edildiğini gördüm. Marmaraereğlisi Belediyesi’nin olaya bir an önce el atması gerekiyor. Daha anlatacak konu çok ama. Eleştirelliği fazlaca yapmak istemiyorum.Belediye başkanlarının süreleri dolunca halk onlara cevabını verecektir.