İRFAN BAYIN İKİ KİTAPI OKURLARI İLE BULUŞTU

irfan Bayın İki Kitabı Yayınlandı ve Okurlarıyla buluştu. Bunlardan biri “Kur’an ve Sünnetin Gölgesinde” Yafes yayınlarından İkincisi ise “İslam düşüncesinde Felsefe Kelam ilişkisi” Litera Yayıncılıktan çıktı ve okurlarıyla buluştu.

Yeni Fetih

KİTAPSEVERLERE YENİ BİR KİTAP TANITIMI
Eser Adı        : Kur’an ve Sünnet’in Gölgesinde
Yazar Adı        : İrfan BAYIN
Yayın Yeri ve Tarihi    : Yafes Yayınları, Batman-2021
Sayfa Sayısı:        : 432
ISBN            : 978-605-06493-0-7
İslâm Felsefesi ve Kelâm alanında mukayeseli çalışmalar yapmış ve bu alanda “İslâm Düşüncesinde Felsefe-Kelâm İlişkisi (İstanbul: Litera Yay. 2020)” adlı önemli bir eser neşretmiş olan İrfan BAYIN, şimdi de “Müslümanca düşünme” ve “Müslümanca yaşama” noktasındaki sorunlar ve çözüm önerilerini, ilmî birikimini meslekî tecrübesiyle bütünleştirerek kısmen de eleştirel bir yaklaşım ve ciddi anlamda yaptığı Asr-ı Saadet vurgusuyla “Kur’an ve Sünnet’in Gölgesinde” adlı bir eserle okurlarına sundu.
 Batman’da faaliyet gösteren Mütercim Yayın Grubu’na ait Yafes Yayınları tarafından neşredilen eser üç ana bölümden oluşmaktadır. Eserin akademik disiplinden taviz vermeksizin genel okuyucuya hitap eden sade dil üslubu oldukça dikkat çekici. Eserin dikkat çeken bir başka yönü de okuyucuda merak uyandıran, ancak altını gerçekten doldurduğu okudukça anlaşılan konu başlıklarıdır. İşte o başlıklardan birkaçı; 
Allah Hakkında Yanılmak… Nazar Ayetleri mi Yoksa Zafer ayetleri mi?... Sünnet’e Aykırı Ortamda Sünnet’i Savunmak… Camiden Soğutan Hayalet İmam… Müslümanlığımız Melezleşiyor mu?... Ankebut Ev’den Kıblegâh Ev’e… Siz Akşemseddin Olmazsanız Biz Fatih Olamayız!... Kâbe Müslümanların Şerrinden mi Korunuyor?... Mevlid-i Şerif mi Kudüs-ü Şerif mi?... Dijital Hurafeler… Eserin kaynakçası ise ne kadar emek verilerek kaleme alındığının ve daha da önemlisi eserin dirayet düzeyinin bir başka göstergesi.
Kur’an ve Sünnet’in Gölgesinde adlı bu eser; içinde bulunduğumuz çağın Müslümanları olarak gerek itikadî konulardaki yanılgılarımız gerek ibadetler başta olmak üzere kulluk bilinci hususundaki eksikliklerimiz ve gerekse başta aile ilişkileri olmak üzere sosyal ilişkilerimizdeki sorunlarımız ve bu sorunları aşma noktasında neler yapılabileceğine dair teklifler gibi konularda derdi olanların mutlaka okumaları gereken bir eser. Zaten eseri okuyanlardan gelen yorumlar da bizi destekler mahiyette. 
 Şimdi Saygıdeğer Okurlarımızı Yazarın eserin “Giriş” ve “Sonuç” bölümlerinde yazdıklarından ve arka kapağından derlediğimiz satırlarla baş başa bırakıyoruz; 
«Bir yanda modern, modernleşmiş, modernleştirilmiş insan; modernizm ile modernizmin doğurduğu post-modernizmin “insanı kutsaldan yalıtılmış birey haline getirme projesi” sonucu buhranlar anaforunda kıvranıyor… Diğer yanda ise çağın insanına “yeniden kutsala dönüş” çağrısı yapan ve fakat sözde “modern dünyaya cevap” iddiası barındıran “Kur’ancılık” ve “Kur’an’ın önüne geçirilmiş Sünnet” tartışmaları…  
Esasen her ikisi de Müslüman alim, aydın veya akademisyenlerin modern dünyaya cevabı değil, bilakis paradoksal bir biçimde modernizmin İslâm dünyasındaki etkilerinin birer tezahürüdür. Çünkü bir İslam anlatılıyor, yaşanması imkânsız! Bir İslam yaşanıyor, anla/t/mak imkânsız! Mesele bazı çevrelerin kategorize ettiği gibi “uydurulan din-indirilen din” meselesi değildir. Yaşanması imkânsız olan “anlatılan din” ile anlamanın mümkün olmadığı “yaşanan din” sorunu Müslümanların modernizme hazırlıksız yakalanmalarıyla başlamıştır. Müslümanlar geçmişte ve/veya gelenekte tarihin öznesiydiler. Müslümanların içinde yaşadığımız bu çağın öznesi olmamalarının sebebi ise sahih gelenek değil, modernleşmeleri ve buna bağlı olarak uhrevî hedeflerden her gün daha da uzaklaşıp sürekli dünyevîleşmeleridir.
Müslümanlar eğer yeniden tarihin öznesi olma onuruna sahip olmak istiyorsa; bu onura ancak “yeniden iman ederek” (4/Nisa-136) ve düşünme melekelerini aktive ederek yaratılışın sırrına erip hayatın künhüne vakıf olmak zorundadırlar. 
Vahyin muhatabı düşünebilenlerdir, dolayısıyla her düşünen vahye muhataptır. Yiğit düştüğü yerden kalkar misali gafletten artık acilen uyanmalı ve Düşünüyorum, öyleyse vahye muhatabım! diyerek aslımıza dönmeliyiz. Kur’an ve Sünnet’in gölgesinde yolumuza kaldığımız yerden devam ederek kendimizin, aziz milletimizin, ümmet-i Muhammed’in ve tüm insanlığın küresel bunalımdan kurtulup hem dünyada hem de ahirette huzura kavuşmasına vesile olmalıyız.»
 Yazar’ın diğer eserleri:
İrfan BAYIN, İslâm Düşüncesinde Felsefe-Kelâm İlişkisi, İstanbul: Litera Yay. 2020

 M. Şemseddin GÜNALTAY, Antik Felsefenin İslam Dünyasına Girişi, İrfan Bayın (haz.), İstanbul: Ark Yay. 2020. Bu eser; Günaltay’ın 1924’te Daru’l-Fünun İlâhiyat Mecmuâsı’nda neşredilen “Felsefe-i Kadîme İslam Âlemine Ne Şekilde ve Hangi Tarik ile Girdi” adlı Osmanlıca makalesinin notlarla sadeleştirilerek hazırlanmış şeklidir. (1. Baskı; İstanbul: Kaknüs Yay. 2000) 


 M. Şemseddin GÜNALTAY – İrfan BAYIN, Kelam Atomculuğu ve Kaynağı Sorunu, Ankara: Fecr Yay. 2008. Bu eser; Günaltay’ın 1926’da Daru’l-Fünun İlahiyat Mecmuası’nda neşredilen “Mütekellimîn ve Atom Nazariyesi” adlı Osmanlıca makalesinin notlarla sadeleştirilerek hazırlanmış şekli ile İrfan Bayın’a ait “Kelam Atomculuğunun Kaynağı ve Antikçağ Atom Teorileri ile Benzerlikleri Sorunu” adlı telif çalışmasının bir arada neşridir.

Biz de Sn. İrfan BAYIN hocamızı neşrettiği eserlerinden dolayı yürekten tebrik ediyor, hizmetlerinin ve başarılarının devamını diliyoruz.
İrfan Bayın’ın tanıtımını yaptığımız eserlerinin temini için İletişim: 0 507 634 16 26