HEM CAHİLDİLER HEMDE DİN DÜŞMANI

28 Şubat'ta odama birileri girdiler.Okuduğum kitaba baktı ben dondum tabiki ne oluyor böyle diye bunlar müfettişmiş neyse " Neyse beni şikayet etmişler bu adam odasında Kur'an okuyor " Halbuki benim…

Yeni Fetih

Aradan geçen bunca yıl sonra, gerçek bir darbe ile postmodern darbe arasına sıkışmış askerlik hayatımı gözden geçirir ve bu satırları yazarken, dönüp geriye baktığımda, ne acı hissediyorum, ne hüzün... Sadece bir duygusuzluk ve kaybedilmiş uzun yılların boşluğu... 12 Eylül ile 28 Şubat arasında kalmış iç burkan bir boşluk...” Bu satırlar, daha çok akademisyen ve yazar kimliğiyle tanıdığımız, eski bir asker olduğunu çoğumuzun bilmediği bir isme, İskender Pala’ya ait. Kaybedilmiş yıllarını İki Darbe Arasında adlı kitabında toplayan İskender Pala, 28 Şubat’ı biraz öncesinde yaşayan ve kendi tabiriyle ‘postmodern’ darbenin üzerinde adım adım tatbik edildiği bir denizci. 2003’te yılında yazdığı ve tam altı yıl çekmecesinde beklettiği askerlik anılarını, borçlu olduğu YAŞ’zedeleri daha fazla bekletmemek için nihayet yayımlama kararı alan Pala’nın askerlikten re’sen emekli edilmesine neden olan diyalog ise şansa bakın ki, o zaman İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan, Başbakan Tayyip Erdoğan’a ait bir cümle: “Bizim İskender.”